?

Sunuş

Türkiye’de İslami İlimler üst başlığıyla bu alanda yapılan çalışmaların hâsılasını ortaya koymayı hedefleyen bir serinin ilk adımını atmış, Tefsir ve Kur’an İlimleri’ni iki cilt halinde yayınlamıştık. Şimdi ise bu geniş alanın diğer önemli bir ayağı olan Hadis sayısı ile karşınızdayız. Serinin devamını, hâlihazırda çalışmaları sürdürülen ve yine Türkiye’de İslami İlimler üst başlı­ğıyla yayınlanacak olan Fıkıh, Kelam ve Tasavvuf başlıklı sayılar oluşturacak. Bu seride Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi Türkiye’sinde yapılan İslami İlimler çalışmalarının bir envanterinin çıkarılması, bu alanı genel olarak tanımlaya­bilmek için mevcut çalışmaların değerlendirilmesi, henüz araştırmacıların yeteri kadar ilgisini çekmemiş kaynak ve temaların gündeme getirilmesi ve bu alana katkıda bulunmuş belli başlı kurumsal ve kişisel gayretlerin ortaya konulması amaçlanmaktadır.

Elinizdeki Türkiye’de İslami İlimler: Hadis sayısının giriş makalesini “Cum­huriyet Dönemi Hadis Çalışmaları: Bir Hasıla” başlığıyla aynı zamanda sayının editörlüğünü üstlenen Halit Özkan kaleme aldı. Makalesinde öncelikle Cumhuriyet döneminde Osmanlı hadis araştırmaları sahasındaki güncel durumu özetleyen Özkan, ardından Cumhuriyet dönemi hadis çalışmalarının ana seyrini gösteren bibliyografyalar, hadis edebiyatı eserleri, Türkiye’deki hadis ilminin umûmî manzarası üzerine yapılmış değerlendirmeler, ilahiyat fakültelerinde akademik hadis araştırmaları ve ilahiyat dışındaki ortamlarda hadis eğitimi gibi konuları, bu başlıklarla ilgili literatür üzerinden ele aldı. Sayının “Türkiye’de Memlükler Dönemi Hadis Çalışmaları” başlıklı ikinci yazısında Ferhat Gökçe, İslâmî ilimler tarihinin hicrî üçüncü asırdan sonra ikinci altın çağı olarak kabul edilen Mem­lükler dönemini hadis ilmi açısından ele alarak, Memlükler döneminde yetişen hadis âlimleri ve eserleri üzerine hazırlanan Türkiye’deki çalışmaları tespit etmekte ve değerlendirmektedir. Muhammed Masum Şenburç “Cumhuriyet Türkiyesi’nde Türkçe Telif Edilmiş Hadis Usûlü Eserleri” başlıklı makalesinde 1928 yılında ilk Türkçe telifin neşredilmesiyle başlayıp seksenlerden sonra ivme kazanarak günümüze kadar süren hadis usûlü çalışmalarını inceledi. Şenburç makalesinde öncelikle tespit ettiği çalışmaların tarihî seyrini ana hatlarıyla vermekte, ardından bu eserler üzerine değerlendirmelerde bulunmakta, son olarak da ulaşılan sonuçlar ve bundan sonra yapılacak çalışmalara dair teklifler sunmaktadır. Mehdin Çiftçi, Osmanlı medrese ve dârülhadislerinin zirvesinde yer alan Süleymaniye Dârülhadisini merkeze alarak hazırladığı “Süleymaniye Dârülhadisi Özelinde Osmanlı Dârülhadislerinde Hadis Eğitimi” başlıklı çalış­masında, doğrudan Osmanlı dârülhadislerindeki hadis eğitimini konu alan eserler başta olmak üzere, dolaylı olarak bu konulardan bahseden diğer kaynak ve çalışmaları da ele aldı. “Osmanlı Dönemi Hadis Şerhlerinin Şerh Literatürü İçindeki Yeri” başlıklı makalesinde Zişan Türcan, Osmanlı âlimlerinin diğer bölgelerle ilmî çerçevede geliştirdikleri ilişkilere değinmekte, ulemanın çevre bölgelerdeki ilmî birikimden bağımsız hareket etmediğini iddia etmekte ve bu çerçevede Osmanlı’da kaleme alınan hadis şerhlerinin değerini tespit etmeye çalışmaktadır. Türcan bu eserlerin daha önce telif edilmiş şerhlerle muhteva ve yöntem açısından karşılaştırmasını yapmakta ve Osmanlı hadis şerhlerinin telif edildiği dönemde, hadis şerhinin ulaştığı seviyeyi ortaya koymaktadır. “Cumhuriyet Dönemi Osmanlı Hadis Araştırmaları” başlıklı makalesinde Cumhuriyet dönemi hadis araştırmalarının muhtevasını Osmanlı dönemi bağlamında inceleyen ve bu konuda yapılan araştırmaları bibliyografik olarak sunan Abdullah Taha İmamoğlu, çalışmasında ayrıca Osmanlı dönemi hadis çalışmalarının günümüz açısından arz ettiği önem ve Türkiye akademyasındaki yerine dair tahliller yaparken, ileriye yönelik bazı tespit ve değerlendirmeler­de bulundu. “Cumhuriyet Dönemi Hadis Şerhçiliği Bibliyografyası” başlıklı çalışmasında öncelikle Türkçe hadis şerhi çalışmalarını 1923-1950 arasında bir bütün olarak ele alıp, sonrasında ellili, altmışlı, yetmişli vd. şeklinde on yıllık periyotlar halinde günümüze kadar tahlil eden Erdinç Ahatlı, ardından hadis şerhiyle alakalı neşredilen kitaplar ile makale ve tebliğler bibliyografyasını sunmaktadır. Ahmet Yücel, “Hadis İlminde ‘Tarih’ Anlayışı ve ‘Hadis Tarihi’ Yazıcılığı” başlıklı makalesinde, evvela hadis ilminde kurumsallaşma öncesi ve sonrası tarih anlayışı, daha sonra ise modern dönemlerde gelişen bir bilim tarihi olarak “hadis tarihi yazımını” inceledi. “Türkiye’de Hadis Araştırmaları ve Oryantalizm” başlıklı makalesinde Fatma Kızıl, Türkiye’de hadis çalışma­larında oryantalist literatürün etkisini, hadisçilerin söz konusu literatüre yak­laşımı ve bu sahada yaptıkları araştırmaları; Türkiye’nin batılılaşma serüveni ve ilâhiyatların geçirdiği aşamaları göz önünde bulundurarak değerlendirdi. Muhammed Enes Topgül, “Türkiye’de Şia ile İlgili Hadis Çalışmalarının Seyri” başlıklı makalesinde 1977’de başlayıp özellikle Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) ihdâsıyla düzenli bir artış göstererek, 2000’li yıllardan itibaren ise gerek kaynak kullanımı gerekse telif üslûbu bakımından daha ilmî bir görünüm almış olan Türkiye’deki Şiî hadis çalışmalarının artılarını ve eksilerini bazı üst başlıklar üzerinden tartıştı ve bu çalışmaların bir envanterini sunarak konu hakkında birtakım tekliflerde bulundu. “Cumhuriyet Dönemi Resmi Tedvin Çalışmaları: Babanzâde Ahmet Naim ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Hadis Projesi” başlıklı makalesinde Hüseyin Hansu, Kur’an ve Hadis Tercümesi Pro­jesi ile bu proje çerçevesinde Tecrîd-Sarîh’i tercüme etmekle görevlendirilen Babanzâde Ahmet Naim Bey’in hayatı ve adı geçen çalışması hakkında bilgiler verdi. Fahreddin Yıldız, “İslâmî İlimler, Divan Edebiyatı ve Tasavvuf Gelene­ğindeki Yeriyle Tarihten Günümüze Popüler Hadis Kitapları: Kırk Hadisler” başlıklı makalesinde İslâm ahlâk esaslarının ve mânevî değerlerin halka ulaş­tırılmasına en fazla tesir eden edebiyat türlerinden olan erbaînlerin -yaygın adıyla kırk hadislerin-; genelde İslâm tarihi, özelde Osmanlı coğrafyasındaki dînî, kültürel ve sosyal gelişimini kronolojik olarak ele aldı ve mevcut literatür üzerine değerlendirmelerde bulundu. Mehmet Özşenel, Sahîh-i Buhârî neşir­lerinden çok meşhur iki örneği mukayese etti. Her ikisi de XIX. asrın ikinci yarısında yayınlanan ve hadisin İslâm dünyasında yaygınlaşmasına hizmet eden Sehârenpûrî neşri ile II. Abdülhamid neşrini karşılaştıran Özşenel bu şerhlerin değerlerine ve önemlerine “Sahîh-i Buhârî Neşirleri: Sehârenpûrî Neşri ile II. Abdülhamid Neşrinin Karşılaştırılması” başlıklı yazıda işaret etti. Hadis tarihinden usûlüne ve literatürüne uzanan geniş bir alanda hadis ilmi­nin hemen her vechesine dair tespit ve değerlendirmelere sahip olan Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi’nin (DİA) hadis ilmine dair muhtevasını ana hatlarıyla ele alan bir yazıyı Mustafa Macit Karagözoğlu kaleme aldı. Abdullah Karahan Türkiye üniversitelerindeki hadisçilerin bir araya gelerek alanlarındaki problemleri tartıştıkları bir platform olan ve Gerede Hadis Meclisi adıyla anılan toplantılar dizisini tanıttı ve değerlendirdi.

Türkiye’deki Hadis çalışmalarını konu edinen bu sayının söyleşisi sahanın öncü isimlerinden Prof. Dr. Raşit Küçük ile gerçekleştirildi. Bu söyleşide Prof. Küçük’ün akademik çalışmalarının seyrini, Türkiye’deki ve dünyadaki hadis çalışmaları üzerine düşüncelerini, kazanımlar, sorunlar ve öneriler çerçeve­sinde bugünkü ve gelecekteki hadis çalışmalarının gidişatı üzerine görüşlerini bulacaksınız.

Nihayet derginin son kısmında ise Türkiye araştırmaları üzerine Ocak 2013- Haziran 2013 tarihleri arasında yayınlanan dergi ve makalelerin içeriklerini toplu halde görebileceğiniz bir ek bulacaksınız.

Türkiye’de İslami İlimler: Hadis sayısında çeşitli nedenlerden ötürü yer veri­lemeyen, bununla beraber Hadis literatürü çerçevesinde zikredilmesi gereken bazı alanlar ve türler de bulunmaktadır. Sayının planlama aşamasında gün­deme alınmış olmakla birlikte yazıların muhtelif sebeplerle temin edilemediği bu türden başlıklar arasında özellikle şu konular bulunmaktadır: Klasik hadis eserlerinin tercümeleri, Osmanlı dönemi hadis alimlerinin tasavvuf, kelam, fıkıh gibi alanlardaki çalışmaları, Osmanlı mutasavvıflarının hadis anlayışı, sosyo-siyasi bağlam temelli hadis çalışmaları, modernleşmenin hadis alanına etkisi, Osmanlı ilimler tasnifi literatüründe hadis eserlerinin yeri, Türkiye’de hadis disiplininin gelişimi ve çevreler ve Türkiye yazma kütüphanelerindeki hadis eserleri.

Bu sayının çıkmasını sağlayan yazarlara, hakemlere, ajans görevlilerine, yayın ve danışma kuruluna teşekkürlerimizi sunuyoruz. Hadis sayısının hazır­lanmasında baştan sona gösterdiği gayretten ötürü sayı editörü Doç. Dr. Halit Özkan’a bilhassa teşekkür ederiz.

Türkiye’de İslami İlimler serisinin Fıkıh, Kelam ve Tasavvuf sayılarında görüşmek üzere...

Türkiye Araştırmaları Literatür Dergisi

 



Bu alana yorumlarınızı ve katkılarınızı yazınız

Yorum yapmak için giriş yapınız